Yapay Zeka Nedir? (Yapay Zeka'ya Giriş)
Yapay Zeka Nedir? (Yapay Zeka'ya Giriş)
ML and AI / 7 September 2016 / 7 dk. / Sesli Makale
Last Update: 29 November 2018
Bazen bir web sitesi, uygulama ya da online hizmet, Yapay Zeka (AI - Artificial Intelligence) kullanımını kendi başarlarındaki "gizli tarif" olarak gösteriyorlar. Ne yazık ki daha az yaygın olan ise, Yapay zekanın ne olduğu, neden bu kadar havalı ve popüler olduğu ve şirketlerin daha iyi kullanıcı deneyimi sunmak için bundan nasıl fayda sağladıkları hakkında bir açıklamadır. Yapay zeka hakkında çok fazla bilgi sahibi değilseniz, onun hakkında bir açıklama olmamasının eksikliği ile doğal olarak kafanız karışabilir.
Hatta ve hatta, bilgisayarlar yüzünden başlayacak bir "kıyamet teorisi korkusu"na da sahipseniz, Yapay zeka düşüncesi bile sizin için daha da ürkütücü olabilir. Yapay Zeka doğası gereği karmaşıktır ve sürekli olarak geliştirilmekte ve özellikle kendini geliştirmektedir. Ancak bunun, özellikle sizin hiçbir kişisel bilginize ve verilerinize ihtiyaç olmadığı durumda, kafa karıştırıcı veya endişe verici olmasına gerek yoktur.
Kullandığınız "araçların" nasıl kullanılacağını öğrenmek, onları daha iyi kullanmanızı ve yönetebilmenizi sağlar. İşte bu yüzden Yapay Zeka için bir giriş niteliğinde olan bu makalemize önsöz bölümünü tamamlamış ve içinize bir miktar da olsa su serpmiş olmayı umuyoruz.
Yapay Zeka, İnsan Gibi Düşünebilmeye Çalışan Bir Teknolojidir
Yapay Zeka en temel anlamıyla, insanların hal, hareket ve davranışlarını taklit edecek şekilde çalışmak üzere tasarlanmış bir teknolojidir. Günümüzdeki mevcut haliyle bildiğimiz Yapay Zeka'nın olayı, insan beynini mükemmel bir şekilde kopyalamak ve bir bilgisayar çipine yerleştirmek değildir. Bundan ziyade, yapay zekanın "insan" kısmı, çıktılanan (output) ya da kullanıcının doğrudan etkileşimde bulunduğu şeydir. Yapay zeka kullanan yazılım uygulamaları, kullanıcı deneyimini mümkün olduğu kadar insanın insanla etkileşimine benzer hale getirme çabasındadır. Hatta insanın öğrenme yeteneği noktasında bile bu geçerlidir ve yapay zekanın öğrenme yetisi de buna benzerlik göstermektedir.
İnsanlar gibi, Yapay zeka sistemleri de mükemmel olarak doğmaz. Bilgileri öğrenmek, yorumlamak ve uyarlamak zorundadırlar. Bu noktada hepsi de insanların öğrendiği ve bilgileri hayatlarına adapte ettiği şekilde çalışırlar: bilgi veya veri alarak, işleyerek ve gelecekteki kullanımları için saklayarak. Aynı bir çocuğun sıcak sobaya dokunduğunda olduğu gibi. İnsan beyni acıyı kaydeder ve tekrar yapmamak için benzer durumlara dikkat eder ve farkında olur. Yapay zeka da bu konuda çok farklı değildir.
Biraz daha derine inmek gerekirse, Yapay Zeka'nın kendisi aslında dört eşmerkezli dairenin bir dizi en büyük ve en dış dairesidir. Yapay zeka dahilinde bulunan bir sonraki daire Machine Learning'dir (Makine Öğrenmesi). Makine Öğrenmesi, -şaşırtıcı değildir ki- Yapay Zeka'nın öğrenme bölümünü oluşturur. Ancak Makine Öğrenmesi de kendi dahilindeki bir sonraki daireye, yani Deep Learning'e (Derin Öğrenme) bağlıdır. Ama burada da bitmiyor, dördüncü ve en içteki daire ve üstteki tüm dairelerin dayanak noktası ise, Neural Networks (Sinir Ağları) fikridir (Kaynak: Intel).
Yapay zekanın her bir bölümü insan zihninden esinlenilerek geliştirilmiştir, ancak Sinir Ağları bu düşüncenin en açık ve somut uygulamasıdır. Aktif işlevsellik gören bir insan beyni o kadar etkileyicidir ki, basit çapta görünen işleri yapan birçok şeyden oluşur, ama büyük işler yapmak ve sonuçlar üretmek için hepsini bir araya getirir. İnsan beyninde, trilyonlarca sinaps tarafından birbirine bağlanmış milyarlarca nöron vardır. Bu tarz bir yapının büyük ölçekli oluşu, onu çoğaltmayı ve üzerinde çalışmayı çok zorlaştırmaktadır. Ancak bilim insanları, matematikçiler ve uzmanların Neural Networks üzerindeki çalışmaları ile yapmaya çalıştıkları da tam olarak budur.
Yapay Zeka İçin Sadece Giriş Demiştik Değil mi? Özür Dilerim...
Sinir Ağları (Neural Networks) her geçen gün gelişiyor, ancak hala Yapay Zeka'nın diğer tüm dairelerini ve kollarını etkilemesi için uzun bir yolu var. Derin Öğrenme (Deep Learning) ve Makine Öğrenmesi'nin (Machine Learning) ilerlemesi ve gelişmesi; Sinir Ağları'nın gelişmesine, kapsamının genişlemesine ve Yapay Zeka'nın ilerleme hızının artışına bağlıdır. Şu an ki gelinen noktada, programlar ve yazılımlar daha sezgisel olmayı öğrenebilecekleri için, bu anlamda insan gibi görünebilirler.
Örneğin, x.ai tarafından tasarlanan Amy gibi sanal Yapay Zeka yardımcılar, toplantı randevularınızı ve görüşmelerinizi programlamanıza yardımcı olabilir. Apple'ın Siri'si temel soruları yanıtlayabilir. Diamond, dağınık e-postalarınızı ve dosyalarınızı merkezi bir arama motoru aracılığıyla yönetmenize ve bulmanıza yardımcı olabilir. Fakat şuan ki haliyle bu programlar her ne kadar etkileyici olsalar da, "yaratıcı" değiller ve onlara tam olarak programlandıkları şeyin ötesinde kararlar verip uygulamaya geçemiyorlar.
Bu yüzden şu anda sahip olduğumuz Yapay Zeka'ya "Zayıf Yapay Zeka" veya "Dar Yapay Zeka" (ANI - Artificial Narrow Intelligence) denilmektedir. ANI, tek bir görevle sınırlıdır ve "kendinin farkında değildir". İnsanların düşüncelerini ve fikirlerini iletme şeklini taklit edebilirler (örneğin Siri, sözel ve metinsel yollarla sizinle iletişim kurabilir), ama aslında bir insan gibi düşünebilme, karar alma ve yorumlama yeteneğine sahip değillerdir.
ANI halihazırda bulunduğu haliyle yeterince ilerlemiş durumdadır. Fakat uzmanların peşinde olduğu şey ve tüm çabaları "Genel Yapay Zeka"yı (AGI - Artificial General Intelligence) geliştirmektir. Bu sayede akıl yürütebilen, planlama yapabilen, karmaşık kavramları ve konseptleri ele alabilecek olan programları geliştirebileceklerdir. Ve nihai amaç ise "Süper Yapay Zeka" (ASI - Artificial Super Intelligence) programlarının oluşturulmasıdır. ASI ile dünyadaki bütün kolektif akıllardan daha zeki bir tür yaratılmış olacaktır. AGI, bir insan beyni ölçeğinde ve hızında düşünebilecek, ancak ASI'nin tüm Dünya'daki insan nüfusu olan 7,3 milyar düşünce gücüne kadar gelişmiş durumda olacağı hesaplanmaktadır. Hem AGI hem de ASI teorik olarak en azından yaratıcı, sosyalleşmiş ve programlanmış işlevlerinin ötesinde bir hızda ve kapasitede öğrenebileceklerdir.
Bir dakika... bir şeyler söylediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet evet, makalemizin en başında "içinize bir miktar da olsa su serpmiş"tik. Fakat bu açıklamalar pek te insanın içine su serpilecek türden durmuyor. Kesinlikle haklısınız. Genel olarak insanların yapay zeka hakkında gerildikleri ve endişeye düştükleri nokta işin bu kısmıdır. Muhtemelen yaratıcısından daha akıllı ve zeki olan herhangi bir teknoloji fikri, Frankenstein'ın hikayesini yeni bir düzleme taşıyor, ancak bunun "kıyameti koparması" da gerekmiyor. Teknolojimiz ilerledikçe insanların yaşayış, çalışma şekilleri ve düşünce tarzları de değişecek, ki bu da daha fazla yenilik ve ilerleme için fırsatlar yaratacaktır. Bu sistem, günümüze kadar hep bu şekilde sürüp gelmiştir.
Ama Henüz O Aşamada Değiliz
Yapay Zeka'nın gelişimi şimdiye kadar uzun bir yol kat etti, ancak insan zihnini ve yeteneklerini aşmasından endişe etmemize varana kadar hala daha çok uzun bir yolu var. Kendi beyinlerimizin çalışma şeklini taklit eden bir şeyi "yaratmadan" önce, beynimizin nasıl çalıştığını bile öğrenmemiz için henüz daha çok araştırmaların yapılması gerekiyor, ama ANI (Zayıf Yapay Zeka) şuan zaten hemen hemen her yerde kullanılıyor.
ANI, Araçlarımızdaki kilitlenmeyi önleyen fren mekanizmaları, Google'ın gücünün ana kaynağı, spam filtrelerinin altyapısı, otomatik pilotun yönetimi, bir müzik servisi olan Pandora ve devasa bir bilgi motoru olan Wolfram Alpha'nın ardındaki anahtar güçtür. "Bilgisayar"a karşı satranç veya scrabble oynadığınızda, emin olabilirsiniz ki karşınızdaki rakibiniz kanlı canlı ANI'dir. Tabii ki sözün gelişi :))